oy

oy
is.
1. 意见, 见解; 主张, 看法, 观点: dünya kamu \oyu 世界公众舆论 halk \oyu önünde kendisini kaybetmek 使自己在社会舆论面前失掉信誉 Bu sorunda hepimiz oy birliği hâlindeyiz. 在这个问题上我们的意见是一致的。
2. 发言权, 表决权, (选举权); 投票权: Ülkemizde 18 yaşını bitirenler oy vermeye hak kazanırlar. 在我国年满18岁的公民享有选举权。
3. (表决时所投的)票: \oy çokluğu 多数票 \oy pusulası 选(举)票 \oy sandığı (投)票箱 \oy torbası (投)票袋 \oy verme yeri 投票点 beyaz \oy 赞成票 çekimser \oy 弃权票 gizli \oy ile 用秘密表决的方式güven \oyu 信任票 kabul \oyu 赞成票 kırmızı \oy 反对票 red \oyu 反对票 tam \oy ile (或 oyla) 全票地, 一致地 yeşil \oy 弃权票
◇ \oy birliği ile 一致地, 意见一致地 \oy (verme) hakkı 表决权, 投票权 \oy katmak 同意…意见 \oy kazanmak 得票 \oy (unu) kullanmak (或 vermek) 投票: Milletvekili seçimlerinde oy verdi. 在选举议员时他投了票。\oya konulmak 被提交表决 \oya koymak (或 konmak) 提交表决, 付诸表决

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”